Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

en tehlikeli ve şüpheli seyf ve harb ile mukabeleye mecburen iltica ettiler. Suret-i kat’iyede bundan anlaşıldı ki, Kur’an’ın benzerini yapmaktan âciz kalmışlardır. Zira, her iki yolun arasındaki farkı bilmeyenlerden değildiler. Binaenaleyh, birinci yol iptal-i dava için daha müsait iken, onu terk edip, hem malları, hem canları tehlikeye atan başka bir yola sülûk eden, ya sefihtir –halbuki Müslüman olduktan sonra siyaset-i âlemi eline alanlara sefih denilemez– veya birinci yola sülûktan kendilerini âciz görmüşlerdir. Onun için kalem yerine seyfe müracaat etmişlerdir.

   Sual: Kur’an’a bir nazire yapmak mümkinattan imiş, fakat nasılsa yapılmamıştır?

   Cevap: Mümkinattan olmuş olsaydı, damarlarına dokundurulanlar, behemehal muarazayı arzu ederlerdi. Ve muaraza arzusunda bulunmuş olsaydılar, muaraza yapacaklardı. Çünkü, iptal-i dava için muarazaya ihtiyaçları pek şedid idi. Muaraza etmiş olsaydılar, gizli kalmazdı; tezahür ederdi. Çünkü, tezahürüne rağbet çok olduğu gibi, esbab dahi çok idi. Tezahür etseydi, âlemde şöhret bulurdu. Şöhret bulmuş olsaydı, Müseylime’nin hezeyanları gibi, behemehal tarihte bulunacaktı. Madem ki tarihte bulunmamıştır; demek yapılmamıştır. Madem yapılmamıştır; demek Kur’an mucizedir.

   Sual: Müseylime, füseha-i Arabdan olduğu halde, sözleri ne için âleme maskara olmuştur?

   Cevap: Çünkü onun sözleri, bin derece fevkinde bulunan sözlere karşı mukabeleye çıktığından, çirkin ve gülünç olmuştur. Evet, güzel bir adam, Hazret-i Yusuf (a.s.) ile beraber güzellik imtihanına girerse, elbette çirkin ve gülünç olur.

   Sual: Kur’an-ı Kerim hakkında şek ve şüpheleri olanlar, Kur’an’ın bazı terkib ve kelimeleri güya nahiv ilminin kaidelerine muhalefet etmiş gibi şüphe ika etmişlerdir?

   Cevap: Bu gibi heriflerin, ilm-i nahvin kaidelerinden haberleri yoktur. Sekkakî’nin dediği gibi; efsah-ı füseha olan Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâm, Kur’an-ı Kerim’i uzun uzun zamanlarda tekrar tekrar okuduğu halde, o hataların farkında olmamış da, bu cahil herifler mi farkında olmuşlardır? Bu, hangi akla girer ve hangi kafaya sığar? Sekkakî, Miftah’ının sonunda, bu gibi cahilleri iyi taşlamıştır. Evet, bir şairin dediği gibi,

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat