Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

   İkinci Nükte:  Yine âlemce malumdur ki, devlet bir şahs-ı manevîdir; çocuk gibi, teşekkülü, büyümesi tedricidir. Ve keza, yeni teşekkül eden bir devletin, bir milletin ruhuna kadar nüfuz eden eski bir devlete galebe etmesi yine tedricidir, zamana mütevakkıftır. Acaba Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmın bütün esasat-ı âliyeyi havi olan ve maddî-manevî bütün terakkiyat ve medeniyet-i İslâmiyenin kapısını açan, kısa bir zamanda def’aten teşkil ettiği bir devletle dünyanın bütün devletlerine galebe edip maddî-manevî hakimiyetini muhafaza ve ibka ettiren, harikulâdeliği değil midir?

   Üçüncü Nükte: Evet, kahr ve cebr ile zâhirî bir hakimiyet, sathî bir tahakküm, kısa bir zamanda ibka edilebilir. Fakat, bütün kalblere, fikirlere, ruhlara icra-yı tesir ederek, zâhiren ve bâtınen beğendirmek şartıyla vicdanlar üzerine hakimiyetini muhafaza ve ibka etmek –en büyük harika olmakla– ancak nübüvvetin hassalarından olabilir.

   Dördüncü Nükte: Evet, tehditlerle, korkularla, hilelerle, efkâr-ı ammeyi başka bir mecraya çevirtmek mümkün olur. Fakat, tesiri cüz’îdir, sathîdir, muvakkat olur; muhakeme-i akliyeyi az bir zamanda kapatabilir. Amma, irşadıyla kalblerin derinliklerine kadar nüfuz etmek, hissiyatın en incelerini heyecana getirmek, istidatların inkişafına yol açmak, ahlâk-ı âliyeyi tesis ve alçak huyları imha ve izale etmek, cevher-i insaniyetten perdeyi kaldırıp hakikati teşhir etmek, hürriyet-i kelâma serbesti vermek, ancak şua-yı hakikatten muktebes harikulâde bir mucizedir.

   Evet, Asr-ı Saadetten evvelki zamanlarda kalb katılığı ve merhametsizlik öyle bir hadde baliğ olmuştu ki; kocaya vermekten âr ederek kızlarını diri diri toprağa gömerlerdi. Asr-ı Saadette İslâmiyetin doğurduğu merhamet, şefkat, insaniyet sayesinde, evvelce kızlarını diri diri gömerlerken müteessir olmayanlar, İslâmiyet dairesine girdikten sonra karıncaya bile ayak basmaz oldular. Acaba böyle ruhî, kalbî, vicdanî bir inkılâb, dünyevî kanunlardan hiçbir kanun ile tatbik edilebilir mi?

   Bu nükteleri ceyb-i kalbine soktuktan sonra, bu noktalara da dikkat et:

   1. Tarih-i âlemin şehadetiyle sabittir ki, parmakla gösterilen en büyük bir dâhi, ancak umumî bir istidadı ihya ve umumî bir hasleti ikaz ve umumî bir hissi inkişaf ettirebilir. Eğer böyle bir hissi de ikaz edememiş ise sa’yi hep heba olur.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat