Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

لاَيُبْصِرُونَ   ’un siga-i muzari ile zikri onların vaziyetlerini tasvir ile hayalin gözü önüne getirip ihzar eder ki, sâmi hayaliyle dehşetlerini görsün. Vicdanıyla ibret alsın   لاَيُبْصِرُونَ   ’un mef’ulsüz bırakılması tamim içindir. Şöyle ki: Onlar menfaatlerini görmüyorlar ki, celb ve muhafaza etsinler; tehlikeleri görmüyorlar ki, içtinab etsinler; arkadaşlarını görmüyorlar ki, bir parça ferahlansınlar. Sanki her birisi tek başıyla o zulmet içinde kalmışlardır. 

    صُمٌّ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ   Yani “Sağır, lâl-dilsiz, kör şahıslar gibi, o zulmetten çıkıp kurtulamazlar.” Bu cümlede bulunan sıfât-ı erbaa münafıklarla ateş yakanlar arasında müşterek olup, her iki taraftan haber verir, vaziyetlerini bildirir, ayine gibi hallerini gösterir.

   İşte ateş yakanlara karşı işareti şöyledir: Böyle bir zulmete düşen bir adam evvelâ kendini kurtaracak bir sese kulak verir. Etrafı dinler; lâkin gecenin sessiz ve lâl olması, o adamın sağırlığını intac etmiştir. Sonra, yardımına gelecek bir adamı çağırmak ister; lâkin gecenin sâkit ve sağırlığı, onun lâl olmasına sebep olmuştur. Sonra, yolunu bulmak ümidiyle bir alâmet, bir nişan arar; fakat gecenin ziyasızlığı ve körlüğü onun körlüğünü mucib olmuştur. Sonra, bu zulmetten kurtulmak için evvelki yerine avdet etmek ister; fakat kapılar bağlanmış, rücua imkân kalmamıştır. Bataklığa düşen adam gibi, titredikçe batar, battıkça zulmette kalır.

   Münafıklara nâzır ciheti ise: Evet, münafıklar küfür ve nifak zulmetine düştükleri zaman onların dört cihetle kurtulmaları mümkün idi. Zira, o nifaktan başlarını kaldırıp hakkı dinlemek, Kur’an’ın irşadına kulak vermekle necatları mümkün idi. Fakat nefislerinin şeytanî olan hevâsı, Kur’an’ın sadâsını kulaklarına işittirecek hevâyı karıştırdığı için, Kur’an’ın kendilerini irşad etmesine mâni olmuştur. Kur’an-ı Kerim, bu cihetten onların ümidlerini inkıta etmiş olduğuna işareten,   صُمٌّ   demiştir. Ve bu işaretten sanki onların kulakları kesilmiş olup, kulakları kesik hayvanların kulaklarını andıran bir remiz vardır.

   Sâniyen: Başlarını aşağıya indirip vicdanlarıyla müşavere ederek doğru yolu ve hakkı

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat