Kitaplar
İşarat'ül-İ'caz

   Birincisi, nokta-i istinadından neş’et eden izzet-i nefstir. İzzet-i nefsi olan, başkalara kendisini zelil göstermeye tenezzül etmez.

   İkincisi, şefkattir. Şefkati olan, kimseyi tahkir ve tezlil etmez.

   Üçüncüsü, hakikatlere ihtiram etmek ve yüksek şeylerin kıymetini bilmekle istihfaf etmemektir.

Kezalik, imanın zıddı olan nifakın da üç hassası vardır:

   Birincisi, zillettir.

   İkincisi, ifsadata meyletmektir.

   Üçüncüsü, başkalarını tahkir etmekle gururlanıp, zevk almaktır.

   Binaenaleyh, iman izzet-i nefsi intac ettiği gibi; nifak da, onun aksine zilleti intac eder. Zilleti olan, herkese karşı kendisini zelil gösterir; bu ise riyadır. Riya ise müdahenedir. Müdahene dahi kizbdir. Kur’an-ı Kerim, şu silsileli kizbe   وَاِذَا لَقُوا الَّذِينَ اٰمَنُواقَالُوآ اٰمَنَّا   ile işaret etmiştir. Yani, “Mü’minlere rast geldikleri zaman, ’Biz de imana geldik’ diyorlar.”

   Sonra, nifak, imanın hilâfına, kalbleri ifsad eder. Kalbin fesadı ise yetimliği intac eder. Yani, bozuk olan bir kalb, kendisini sahipsiz, maliksiz, yetim bilir. Bu hâletten korku neş’et eder. O korku, onu kaçıp gizlenmeye icbar eder. Kur’an, şu hallerine  وَاِذَا خَلَوْا   ile işaret etmiştir. Yani, “Kaçıp halvetlere gittikleri zaman”.

   Sonra, nifak, imanın aksine, akraba vesaireler arasındaki sılâ-i rahmi kat’ eder, keser; bu ise şefkati izale eder. Şefkatin zevali ise ifsadata sebep olur. İfsaddan fitne çıkar, fitneden hıyanet doğar. Hıyanet dahi zaafiyeti mucibdir. Zaafiyet de himaye edecek bir zâhire, bir arkaya iltica etmeye icbar eder. Kur’an-ı Kerim buna   اِلٰى شَيَاطِينِهِمْ   ile işaret etmiştir. Yani, “Şeytanlarına kaçıp şeytanlarının himayelerine giriyorlar.”

   Sonra, imanın hilâfına, nifakta tereddüt vardır. Yani, münafık olan kimse kat’î bir hüküm sahibi değildir. Bu ise sebatsızlığı intac eder; bu da mesleksizliği, bu dahi emniyetsizliği tevlid eder. Bu ise, kanunen maznunların her gün isbat-ı vücud etmeleri lüzumu gibi, daima şeytanlarına gidip küfürlerini, ahdlerini tazelemelerini icab ettirir. Kur’an-ı Kerim, bu silsileye  قَالُوآ اِنَّا مَعَكُمْ   ile işaret etmiştir. Yani, “Bizler, sizinle beraberiz” diye ahdlerini tecdid ediyorlar.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310
Fihrist
Lügat