Hizbü'l-Kur'ân
56. Ben, benim de sizin de rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Yeryüzünde yürüyen hiçbir canlı yoktur ki, o, (Allah) onun perçeminden tutmuş olmasın. Hiç şüphesiz rabbim dosdoğru yoldadır.
102. Rabbinin, zulüm yapmış şehirleri cezalandırmak üzere yakalayışı işte böyledir. Şüphesiz onun yakalayışı pek acıdır, pek şiddetlidir.
103 Ahiret azabından korkanlar için bunda hiç şüphesiz ibretler vardır. O gün, bütün insanların (Allah’ın huzurunda) toplandığı bir gündür. O gün, herkesin görüp tanık olacağı bir gündür.
104. Biz onu (kıyamet gününü) ancak sayılı olan bir müddet için erteleriz.
105. Gelecek olan o günde, onun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. O gün onlardan kimi /bedbahttır, kimi de mutludur.
106. Bedbaht olanlara gelince; onlar şiddetli hırıltılar içinde nefes alıp verdikleri ateştedirler.
107. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer devam ettikçe onlar orada ebedi kalıcıdırlar. Hiç şüphesiz rabbin dilediğini yapandır.
108. Mutlu olanlara gelince; onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer devam ettiği sürece onlar da orada ebedi kalacaklardır. Bu, kesintiye uğramayan bir lütuftur.
110. Andolsun ki, biz Musa’ya Kitab’ı (Tevrat) vermiştik. Fakat onda ihtilafa düşüldü. Rabbinden bir söz daha önce geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilmişti. Şüphesiz onlar (Mekkeliler de) onun (Kur’an) hakkında tereddütlü bir şüphe içindedirler.
111. Muhakkak ki rabbin hepsinin amellerinin karşılığını verecektir. Şüphesiz o, onların yaptıklarından haberdardır.
112. O halde emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Seninle birlikte tevbe edenler de sınırı aşmasınlar. Şüphesiz o, yaptıklarınızı görmektedir.
