Hizbü'l-Kur'ân
83. İşte bu, kavmine karşı kullansın diye İbRahîm’e verdiğimiz delillerimizdir. Biz istediklerimizin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz rabbin Hakîmdir, Alîmdir.
84. Biz ona İshâk’ı ve Yakûb’u armağan olarak verdik. Hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de Nûh’u ve onun zürriyetinden olan Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyûb’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da doğru yola ilettik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle mükâfatlandırırız.
85. Zekeriyâ, Yahyâ, Îsa ve İlyâs’ı da doğru yola iletmiştik. Hepsi de salihlerden idi.
86. İsmaâîl’i, Elyesa’yı, Yûnus’u ve Lût’u da doğru yola iletmiştik. Hepsini âlemlere üstün kıldık.
95. Hiç şüphesiz taneleri ve tohumları yarıp çatlatan Allah’tır. Ölüden diriyi ve diriden de ölüyü çıkarandır. İşte budur Allah. O halde nasıl yüzçevirirsiniz?
96. Karanlığı yarıp sabahın aydınlığını ortaya çıkaran odur. Geceyi dinlenme yeri, güneşi ve ayı ise birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, Azîz ve Alîm olan Allah’ın takdiridir.
97. Denizin ve karanın karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan odur. Şüphesiz biz bilen biz kavim için ayetleri ayrıntılı olarak açıkladık.
98. Sizi bir tek nefisten yaratan odur. Bundan böyle sizin için bir kalma yeri bir de emanet olarak konulacağınız yeriniz vardır. Böylece anlayan bir topluluk için ayetleri ayrıntılı olarak açıkladık.
99. Gökten suyu indiren odur. Böylece onunla her çeşit bitkiyi çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. Ondan birbiri üstüne binmiş taneler bitirdik. O yeşillikten hurmanın yere doğru sarkan olgunlaşmış salkımlarını, birbirine benzeyen ve benzemeyen üzüm, zeytin ve nar bahçelerini meydana getirdik. Bunlar meyvelendikleri zaman, meyvelerinin olgunlaşmasına bir bakın.. Hiç şüphesiz bunlarda inanan bir topluluk için âyetler (deliller, ibretler) vardır.
