Hizbü'l-Kur'ân
9. (Onlar da): "Evet, gerçekten bize bir uyarıcı geldi; bizse yalanladık ve: "Allah hiçbir şey indirmedi. Siz ancak büyük bir sapıklıktasınız" dedik!? derler.
10. Dediler: "Eğer dinliyor yahut anlıyor olsaydık, çılgın ateşin mahkumları içinde olmazdık".
11. Böylece günahlarını itiraf ettiler. Çılgın ateşin mahkumları (rahmetten) uzak olsunlar.
12. Şüphesiz Rablerinden görmeden korkanlar için, bir bağış ve büyük bir mükafat vardır.
13. Sözünüzü ister gizleyin, onu ister açıklayın; şüphesiz O, göğüslerin özünü pekiyi bilendir.
14. Yaratan bilmez mi? 5 O latiftir, (en ince işleri görüp) bilen ve her şeyden haberdar olandır.
15. O ki, yeryüzünü sizin için hor kıldı; onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin.1 Dönüş yalnız O'nadır.
16. Göktekinden, sizi yere batırmasından emin mi oldunuz? Bir de o (yer) sallanıyor.
17. Yoksa göktekinden, üzerinize taş yağmuru göndermesinden emin mi oldunuz? (Fakat) uyarım nasılmış, bileceksiniz!