Hizbü'l-Kur'ân
26. “Doğrusu biz daha önce kendi ailemiz içinde bile kor-kardık,” derler.
27. Şimdi ise Allah bize lütf etti de bizi kavurucu azaptan korudu.
28. Doğrusu biz bundan önce yalnız ona yalvarıyorduk. Şüphesiz ihsanı bol ve çok merhametli olan da yalnız odur.
29. O halde sen öğüt vermeye devam et; rabbinin lutfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun.
30. Yoksa onlar: “O bir şairdir, zamanın onun başına geti-receği musibetleri bekliyoruz” mu diyorlar?
31. De ki: Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerde-nim.
32. Bunu onlara akılları mı bunu emrediyor; yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
33. Yoksa, “Onu kendi yanından uydurdu” diyorlar, öyle mi? Hayır, onlar iman etmezler.
34. Şayet doğru sözlü iseler, onun benzeri bir söz getirsinler bakalım.
35. Yoksa onlar bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa yaratıcılar kendileri midir?
36. Gökleri ve yeri onlar mı yarattı yoksa? Hayır, onlar bir türlü idrak edip inanmiyorlar.
37. Yoksa rabbinin hazineleri onların yanında mıdır; yahut her şeye hakim olan kendileri midir?
38. Yoksa onlarınüstüne çıkıp gizli şeyleri dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? O halde içlerinden dinleyenlerden biri buna açık bir delil getirsin.
