Kitaplar
Hizbü'l-Kur'ân
159. Allah’ın bir rahmeti olarak sen onlara karşı yumuşak davrandın. Şayet sert ve katı kalpli olsaydın etrafından dağılıp giderlerdi. O halde onları affet, günahlarının bağışlanmasını dile ve yapacağın işlerde onlarla istişarede bulun. Bir şeyde azmedince de artık Allah’a dayan. Şüphesiz Allah, kendisine tevekkül edenleri sever.
160. Allah size yardım ederse artık size ğalip gelecek kimse yoktur. Şayet sizi bırakıp terk ederse, ondan sonra size yardım edecek kim vardır? O halde müminler Allah’a güvenip dayanmalıdırlar.
173. O müminler ki, onlara: “İnsanlar size karşı gelmek üzere toplanmışlar, onlardan korkun,” dediklerinde, bu onların imanını arttırdı ve;’’ Allah bize yeter, o ne güzel vekildir,’’ dediler.
174. Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan Allah’ın bir nimeti ve lûtfuyla geri döndüler ve böylece Allah’ın rızasına tabi oldular. Allah pek büyük bir lûtuf sahibidir.
188. Sakın yaptıklarıyla sevinenlerin ve yapmadıklarıyla övülmek isteyenlerin azaptan kurtulacaklarını zannetme. Onlar için pek acıklı bir azap vardır.
189. Göklerin ve yerin mülkü (hâkimiyeti) Allah’ındır. Allah her şeye kadirdir.
190. Hiç şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün değişmesinde akıl sahibi olup düşünenler için ayetler (deliller, ibretler) vardır.
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194196197198199200201202203204205206207208209210211
Lügat