Allah’tan başka ilâh yoktur. O, öyle bir Vacibü’l-Vücud (varlığı kendinden, bizzat zaruri olan) ve öyle bir Vahid ve Ehaddır ki, insanların akıllarına ve anlayışlarına göre konuşmayı, sübhan olan şanına layık konuşmayı, rabbanî olan bir kendini tanıttırmayı, kullarının kendisine olan duaları esnasında rahmaniyetle cevap vermeyi, mahlukatına varlığını samedanî bir şekilde bildirmesi hakikatlarını içinde alan bütün vahiyler ittifakla Onun vahdet içindeki varlığının kaçınılmaz olduğuna işaret ederler. Aynı şekilde, kendini mahlukatına sevdirmesi, kullarının dualarına rahmaniyet içinde cevap vermesi, kullarının yardım istemesi esnasında rabbanî imdatlarda bulunması, masnularına vücudunu sübhaniyet sıfatıyla ihsas etmesi, hakikatlerini içeren sadık ilhamlar, ittifakla, Onun vahdet içindeki varlığının vücubuna delâlet ederler.