Allah’tan başka ilâh yoktur. O, öyle bir Vacibü’l-Vücud (varlığı kendinden, bizzat zaruri olan) dır ki, mezheplerinin ve kabiliyetlerinin farklılığıyla beraber birbirine mutabık olan kanaat ve yakînleri ve birbirine muvafık olan itikadları ile bütün istikametli ve nurlu akıllar, Onun vahdet içindeki varlığının azametine işaret ederler. Aynı şekilde, meşrebleri ve meslekleri birbirinden farklı olan selim ve nuranî kalblerin keşfiyatlarında birbirine mutabık ve müşahedatlarında birbiriyle tevafuk içinde ittifak etmeleri de, Onun vahdet içindeki varlığının gerekliliğine işaret eder.