Akşama eriştiğinizde, sabah vaktine kavuştuğunuzda; gündüzün sonunda ve öğle vaktine erişince Allah’ı tesbih edin ki, göklerde ve yerde hamd Ona mahsustur. Ölüden diriyi, diriden ölüyü O çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü O diriltir. İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız. Sizi topraktan yaratması Onun ayetlerindendir. Daha sonra siz insanlar olarak yeryüzüne yayılırsınız. Kendilerine ısınmanız için size kendinizden (kendi cinsinizden) eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet koymuş olması da Onun ayetlerindendir. Doğrusu bunda düşünen bir kavim için ayetler vardır. Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olması da Onun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu ilim sahipleri için bunda deliller vardır. Geceleyin uyumanız, gündüzün Allah’ın lûtfundan (rızkınızı) aramanız da Onun ayetlerindendir. Gerçekten bunları işiten bir kavim için ibretler vardır. Size korku ve ümit vermek için şimşeği göstermesi, gökten su indirip ölümünün ardından yeri canlandırması da Onun (varlığının) delillerindendir. Gerçekten bunda akledip düşünen bir kavim için ayetler vardır. Göğün ve yerin Onun emriyle durması Onun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden çağırdı mı hemen çıkıverirsiniz. Göklerde ve yerde ne varsa Onundur. Hepsi Ona boyun eğmiştir. Mahlukatı önce yaratıp sonra da bunu tekrarlayan Odur. Bu Onun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfatlar Onundur. O Azizdir, Hakîmdir. (Rûm Suresi: 17-27)